Mevcut bulgular geçen yıl dünya çapında insurtech yatırımının 6.37bn $ (£ 4.9bn) civarı olduğunu gösteriyor. Bu rakamlar dördüncü çeyrekte 75 projeye 1,99 milyar dolarlık rekor harcama yapılmasını da içeriyor.

 P&C start-up'ları, hayat ve sağlık sigortası meslektaşlarından daha fazla yatırım aldı. Özel olarak 1 milyar doların üzerinde değere sahip start-up'lar, yani global olarak bu eşiğe ulaşmış olan 10 InsurTech var.

Willis Re'de InsurTech'in global başkanı Dr. Andrew Johnston şunları söyledi: “2019, bireysel InsurTech'lerin pazarın belirli bölgelerinde liderlik etmeye başladıkları bir yıl oldu. Örneğin, İngiltere merkezli Concirrus artık özel pazarlar için davranış temelli analizin öncüsü.”. Bununla birlikte, rekor seviyedeki yatırımlara rağmen, Dr. Johnston önemli sayıda bireysel kesimin de olduğu konusunda uyardı. “Sayıyı hesaplamak çok zor, ancak verilerimiz son üç yılda yaklaşık 184 fonlu InsurTech'in kapılarını kapatmış olabileceğini gösteriyor.” dedi.

Bu çalışma hazırlanırken 10 InsurTech firması ile görüşmeler yapıldı: Metromile, Benekiva, ClaimVantage, Claimspace, Claim Central, DeepFraud, Global Parametrics, Adjoint, Banqu ve Spixii. Araştırmacılar, sigorta endüstrisinin teknolojiye artan bağımlılığına rağmen, uçtan uca otomasyonun tüketici senaryolarında bile çalışmadığı konusunda uyardı.

WTW'nin sigorta danışmanlığı ve teknoloji işinde danışma talepleri başkanı Tom Helm konu hakkında, “Bu, talep işleyicilerinin sürücü koltuğunda kalacağı anlamına geliyor.” şeklinde konuştu. Tom Helm, “Talepler sürecinin bazı yönleri karmaşık insani yargılama ya da soruşturma ve desteğe ihtiyacı olan bir müşteriyle empati kurma ihtiyacı gibi insani dokunuşları talep eden diğer durumlar gerektirir. Otomatik mekanizmaların, bir durumun ne zaman insan müdahalesine ihtiyaç duyduğunu belirleyebilmesi ve işleyici ile makine arasındaki etkileşimin etkili bir şekilde yönetilmesini kritik bir husus haline getirmesi önemlidir.” diyerek sözlerine devam etti.